Dünyada İlk Ve Tek Adanalı Fan Sitesi
Hoşgeldiniz

Join the forum, it's quick and easy

Dünyada İlk Ve Tek Adanalı Fan Sitesi
Hoşgeldiniz
Dünyada İlk Ve Tek Adanalı Fan Sitesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Alihan Yücesoy Röpörtajı

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Alihan Yücesoy Röpörtajı Empty Alihan Yücesoy Röpörtajı Ptsi Şub. 16, 2009 5:32 pm

Admin


Adanali Yönetmen
Adanali Yönetmen

Alihan Yücesoy Röpörtajı Yıldızı Parlıyor

Alican Yücesoy

Son olarak Adanalı dizisinde izlediğimiz Alican Yücesoy, genç kızların sarışın erkek kategorisindeki yeni favorisi. Düzgün fiziği ve oyunculuk yeteneği sayesinde Yücesoy, kariyerine şimdiden çok sayıda dizi, oyun ve sinema filmi sığdırmayı başarmış.

Kış mevsimine inat inanılmaz güneşli bir günde Den Cafe'de mayışmış bir şekilde Alican Yücesoy'u bekliyoruz. Böyle günlerde gerçekten röportaja, fotoğraf çekimine konsantre olmak pek kolay olmuyor. Bir süre sonra genç oyuncu kapıda görünüyor, belli ki o da henüz uyanamamış. Anlaşılan hepimizin iyi bir kahvaltıya ve sıkı birer kahveye ihtiyacı var! Tanışma faslından sonra kahvelerin de etkisiyle kendimize geliyoruz. Güneş ışığından yararlanıp yakışıklı oyuncunun harika fotoğraflarını çekmeye başlıyoruz. Sıra röportaja gelince, konuşmamız iki-üç saat sürüyor. Alican Yücesoy, alıştığımız türde ezberlediği kalıp cümleleri kuran ve bu nedenle takılmış plak gibi hep aynı şeyleri söyleyen ünlülerden değil. İşte bu da röportajı daha eğlenceli kılıyor.
Yücesoy, 22 Ekim 1982'de doğmuş, ilk, orta ve lise eğitimini Bursa'da tamamladıktan sonra oyunculuk eğitimi için Haliç Üniversitesi Tiyatro Bölümü'ne girmiş. Okula girdiğinin ertesi günü yapılan bir seçmeye katılınca hayatı değişmiş. Bu sayede Bakırköy Belediye Tiyatroları'nda çalışmaya başlamış. Sonrasında diziler ve sinema filmleri gelmiş.

Oyuncu olmak küçüklükten beri hayaliniz miydi?
Hiçbir zaman düzenli bir işte çalışmayı düşünmedim. Hatta iş konusunda çok ayran gönüllü olduğumu düşünüyordum. Küçükken ne olmak istersin diye sorulması bana hep garip gelmiştir. Babamın da yönlendirmesiyle iki sene endüstri meslek lisesinde elektronik okudum ama o bölüme iki yıl tahammül edebildim. O meslek bana göre değildi; bütün gün tek bir işle uğraşmak sıkıcı geliyordu.

Liseden sonra konservatuvara gitmeyi mi planladınız?
Tesadüf eseri Celal Kadri Kınoğlu'nun oynadığı Bir Garip Orhan Veli oyununu izlemeye gittim. O zamana kadar düzenli bir tiyatro seyircisi değildim. Fakat sahneden ve Celal Kadri'nin oyunculuk gücünden o kadar çok etkilendim ki o gün oyuncu olmaya karar verdim. Bu, benim için bir dönüm noktası oldu. Hemen konservatuvar bölümü olan okulları araştırdım ve Haliç Üniversitesi'ne başladım. Ben okula başladığımda herkes oyunculukla ilgili az da olsa bir şeyler biliyordu. Bahsettikleri isimleri hiç tanımıyordum. İşte o zaman çok fazla eksiğim olduğunu düşündüm ve gece-gündüz okumaya başladım. O kadar çok okudum ki gözüm bozuldu ve doktora gitmek zorunda kaldım. O dönemde bilgiye olan açlığımı şu anda anlıyorum. Sonra gördüm ki, çoğu insan pek araştırmadan konuşuyormuş.

Bakırköy Belediye Tiyatroları'na nasıl katıldınız?
Hocamız Müşfik Kenter, okula girdiğim günlerde Bakırköy Belediye Tiyatroları'na alınacak beş kişi için bir seçme yapılacağını söyledi. Ben daha yeni gelmiştim İstanbul'a. Hiç bilmediğim bir yerde, hiç bilmediğim bir konuda yapılacak seçmelere katılmaya karar verdim. Sonuçta seçilen beş kişiden biri oldum. Çok sevindim tabii. Seçilenler sırayla kendilerini anlattılar. Sıra bana gelince şimdiye kadar hiçbir şey yapmadığımı itiraf ettim. 'Sınava girdim çünkü bu işi öğrenmeyi çok istiyorum. Sahneyi paspasla derseniz ona da hayır demem' dedim. Hâlâ da oradayım. Şu an Richard Nash'in yazdığı Yağmurcu adlı oyunda rol alıyorum.

Televizyon çalışmaları nasıl başladı, hangi projelerde yer aldınız?
2002 yılında tiyatroda Sinan Albayrak'la tanıştım. O da üç-dört sezon boyunca bizimleydi. 'Televizyonda iş yapmak ister misin?' dedi, ben de 'Bilemiyorum, tiyatro için geldim, daha onu bile çözemedim' dedim. 'Sen yaparsın' dedi ve beni bir kasting şirketine götürdü. Bir yıl sonra Ülker Kremini reklamında oynadım. Ardından Pilli Bebek adında bir diziye başladım, üç bölüm sürdü. Sonra, Sessiz Gece diye bir diziyle devam ettim. Tiyatroyu aksatmayacak işleri seçiyordum tabii. Sonra sinema filmlerinde rol aldım. Son Osmanlı Yandım Ali, Umut Adası ve en son rol aldığım Dinle Neyden var. Bir de 2 Eylül adında kısa metrajlı bir filmde oynadım. Geçen yaz Zoraki Koca adlı dizide oynadım, 29 bölüm devam etti. Şimdi de Adanalı'da oynuyorum.

Adanalı çok izleniyor. Türüne komedi diyebilir miyiz?
Dizinin türüne fantastik, komedi ve aksiyon diyebiliriz. Şiddete dönüşen bir aksiyon yok bizde. Yani silah sahneleri olsa da kimse ölmüyor. Repliklerle kovalamaca sahneleri eğlenceli görünüyor. Tabii çekimler sırasında çok emek veriyoruz ama çok fazla olumlu eleştiri alıyoruz, buna değiyor.

Televizyonda kendinizi izler misiniz?
Pek izleyemiyorum. Kendime çok takıyorum. Oyunculuk bence zaten keşkelerle dolu. Hiçbir zaman tam anlamıyla memnun olamıyorsun kendinden. Şimdi mutlu olsan bile bundan beş yıl sonra izlediğinde memnun kalmazsın. Kendine zamanla bir şeyler eklediğin için oluşuyor bu. Ama ailem beni izleyince mutlu oluyor. Filmlerin galalarını beraber izliyoruz.

https://adanali.forumdizini.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz