Dünyada İlk Ve Tek Adanalı Fan Sitesi
Hoşgeldiniz

Join the forum, it's quick and easy

Dünyada İlk Ve Tek Adanalı Fan Sitesi
Hoşgeldiniz
Dünyada İlk Ve Tek Adanalı Fan Sitesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Serenay Sarıkaya Röportajı

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Serenay Sarıkaya Röportajı Empty Serenay Sarıkaya Röportajı Ptsi Şub. 16, 2009 5:31 pm

Admin


Adanali Yönetmen
Adanali Yönetmen

Serenay Sarıkaya Röportajı Adanalı dizisindeki 'Sofia' Serenay Sarıkaya Röportajı

'Adanalı'da Sofia'yı canlandıran 17 yaşındaki Serenay Sarıkaya, dizide babası rolündeki Oktay Kaynarca'yı yere göğe sığdıramıyor. Genç oyuncu "Çekim yaparken Oktay'la aramızda değişik bir enerji oluyor. Çok duygusal, hüzünlü bir sahne çekerken bile mutluluktan gözlerimizin içi gülüyor" diyor..


Adanalı'nın Yunan kızı Sofia'yı canlandıran Serenay Sarıkaya henüz 17 yaşında ama dizideki rol yeteneğiyle pek çok tecrübeli isme taş çıkarıyor. Yaz aylarında, atv'de yayınlanan 'Limon Ağacı' dizisinde başrol oynayan Sarıkaya; genç yaşına rağmen şimdiden hedeflerini belirlemiş, oyunculuk konusunda çok hırslı... "Oyuncu olmak için yaratılmışım. Serenay Sarıkaya ismini tüm dünyanın öğrenmesini istiyorum" diye konuşan oyuncu, 'Adanalı'nın setinde en iyi anlaştığı kişinin ise Oktay Kaynarca olduğunu söylüyor. Dizide babasını canlandıran Kaynarca'ya karşı oluşturduğu büyük hayranlığını gizlemeyen Sarıkaya şöyle konuşuyor: "İyi ki tanımışım onu. Çekim yaparken aramızda o kadar değişik bir enerji oluyor ki, mutluluktan, gülmekten çekim yapamıyoruz bazen. Değişik bir enerjiyle çalışıyoruz..."

* İzleyiciler sizi yaz aylarında rol aldığınız 'Limon Ağacı' dizisiyle tanıdı. 'Adanalı'nın kadrosuna nasıl dahil oldunuz?
Plato Yapım'la çalışıyorum, Sinan Bey'le (Çetin) birlikte... Artık yeni bir projeye başlamam gerektiğini düşündükleri için bana iki teklifle gelmişlerdi. Ben 'Adanalı'yı seçtim.

MASUM KIZ OLMAK İSTEMİYORUM
* Öteki teklif neydi?
Diğeri de bir diziydi. Ama oynayacağım karakter, daha önce oynadığım karakterin aynısıydı. Bir kez daha 'masum, güzel, duru' kızı oynamak istemedim. Sofia karakteri ise çok asi... İlk defa böyle bir rol oynayacaktım ve yapacağım işin de beni geliştirmesini istedim.

* Asiliğinin dışında Sofia nasıl bir kız?
Delirdiği zaman öldüresiye şiddet uygulayabilecek bir kız. Zaptedilemeyen, asla sınır ve kural tanımayan ama bunun yanında sevimli ve tatlı olan ve babasıyla inanılmaz yumuşak ilişkileri olan, yırtıcı bir karakter.

* Siz de öyle misinizdir?
Ben Sofia'ya göre daha yumuşak başlıyımdır. Maalesef, bazı konularda çok fazla sert ve net olamıyorum. Bana zararı dokunan insanlara karşı, 'Başka bir derdi vardır belki' diye düşünüyorum. Biraz Pollyanna'cılık var bende.

SETTE BENİ OKTAY YÖNLENDİRİYOR
* Bazı sahnelerde Yunanca konuşuyorsunuz. Ders aldınız mı bunun için?
Kısa süreli de olsa bir eğitim aldım. Maria diye bir arkadaşımız var Yunan kendisi. Ama Türkiye'de yaşıyor ve burada okuyor.

* Dizide anneniz rolündeki Maria mı?
Hayır, bu başka biri... Birkaç gün onunla replikler üzerine çalıştık.

* Nasıl? Birkaç günlük çalışmayla mı bu kadar seri konuşuyorsunuz?
Evet... (Gülüyor) Bakın, onun hikayesini de anlatayım. Sete gittiğimde herkeste bir tedirginlik vardı. 'Saatlerce bu kızı bekleriz şimdi' diye düşünmüşler. Ama ben evde saatlerce, kelimelerin vurguları ve söylenişleri üzerine çalıştım. Geldiğim zaman her şeyi 'tak tak tak' diye ilk defada söyledim. Sonradan arkadaşlar itiraf etti, beni Yunan sanmışlar. Türkçe konuşmaya başladığım anda herkes ikinci bir şok geçirdi.

* Sette en iyi anlaştığınız kim?
Tabii ki Oktay Bey (Kaynarca)... İyi ki tanımışım onu. Çok yardımcı oluyor bana. Çok seviyorum kendisini. Çekim yaparken aramızda o kadar değişik bir enerji oluyor ki; mutluluktan, gülmekten çekim yapamıyoruz bazen. Gülmekten yerlere yatıyoruz. Çok duygusal, hüzünlü bir sahne çekerken bile gözlerimizin içi gülüyor mutluluktan. Değişik bir enerjiyle çalışıyoruz ve kendisiyle çalışmaktan çok mutluyum.

* Sizi eleştiriyor mu?
Tabii, çok yardımcı oluyor. Çünkü zaten çok yetersizim. Burada böyle yap, Sofia böyle davranmalı diye yönlendiriyor.

* Peki kendinize örnek aldığınız oyuncular var mı? Mesela, Oktay Bey'in kız arkadaşı Özgü Namal'ı beğeniyor musunuz?
Tabii ki çok seviyorum, çok da iyi bir oyuncu. Tanışma fırsatımız olmadı şimdiye kadar. Ama çok fazla örnek aldığım birisi var diyemem. Tabii ki başarılı insanlar var ama hayalini kurduğum çok 'uçuk' bir şey... O yüzden birini örnek alıp kendimi kısıtlamak istemiyorum.

BEN OYUNCU DOĞMUŞUM
* Sokakta sizi tanıyorlar mı artık?
Bazıları tanıyor. Ben de inceliyorum insanları, göz göze gelmeye çalışıyorum; 'tanınıyor muyum' diye merak ediyorum. Ayrıca zamanımın çok büyük bir bölümünü internet başında harcıyorum. Fan sitelerine bakıyorum. İzleyiciler dizi hakkında ne düşünüyorlar, bizlerden beklentileri neler' merak ediyorum.

* Kendinizi ekranda görmek nasıl?
Çok başka bir duygu... Ama kendimi ekranda ilk gördüğüm anda şunu anladım ki, ben dünyaya bu işi yapmak için gelmişim. İçimi inanılmaz bir hırs sarıyor ve hep 'Daha iyisini yapabilirim, daha iyi olabilirim' diyorum. Henüz kendimi şöhret olmuş saymıyorum, çok erken... Ama başkalarının sizi tanıması, takdir etmesi kendinizi 'özel' hissetmedinizi sağlıyor

* İnternette sizi sevenlerle irtibata geçiyor musunuz?
Evet, bir fan sitesinde yazışıyoruz. Benden öğrenmek istedikleri şeyleri cevaplamaya çalışıyorum.

* Neler soruyorlar mesela?
Yaşımla ilgili büyük karmaşa var. Çok büyük gösteriyorum dizilerde. 25 yaşında olduğumu, asla 17 olamayacağımı falan tartışıyorlar. Bir de okulumu nasıl idare ettiğimi merak ediyorlar.

* Ben de merak ediyorum; hâlâ lisedesiniz değil mi? Çekimlerden fırsat bulup okula gideyor musunuz?
Lise 3'teyim. Okul zor oluyor. Mesela iki gündür okula gitmiyorum. Derslerimden geri kalıyorum, okulda devamsızlık problemi oluyor. Ama okulum anlayışlı davranıyor. Olabildiğince destek olmaya çalışıyorlar.

BENİM DESTEKÇİM ANNEM
* Hangi okuldasınız?
Ataşehir'de, Adıgüzel Güzel Sanatlar Lisesi'nde Tiyatro Bölümü öğrencisiyim. Çok adapte olamıyorum derslere. Gece sabaha kadar çekim yapıyoruz. Sonra hiç uyumadan okula gidiyorum. Uyuyarak ders dinliyorum. (Gülüyor)

* Aileniz ne diyor bu duruma peki?
Annemle yalnız yaşıyorum. Babamla annem ayrı. Annem en büyük destekçim. Elbette, üniversiteye girmemi istiyor. Eğitimli bir oyuncu olmamı istiyor. Ama tedirgin değil, kararlı olduğumu biliyor.

* 10 yıl sonra kendinizi nerede görmek istersiniz?
Çok 'uçuk' yerlerde olacağım. Zirvede... Benim bir huyum var; eğer bir şeyi yapmak istiyorsam, bir şey hakkında karar vermişsem, onun en iyisini yapmadan asla bırakmam. Oyunculukla ilgili de, en iyisi neyse onu yapacağım.

* 'Uçuk' derken... Hollywood'da bir başrol mü hayal ediyorsunuz mesela?
İnşallah... (Gülüyor) Çok isterim, çünkü Türkiye'yle sınırlı kalmak istemiyorum. Serenay Sarıkaya ismini tüm dünyanın bilmesini isterim. Ve bunun için de elimden geleni yapacağım.

EN İYİ OLMADAN BIRAKMAM
* Bu hırs nereden geliyor? Küçük yaşlardan beri böyle miydiniz?
Evet, böyleydim. Voleybola sardım bir aralar, takım kaptanı oldum. Onun en iyisi oydu çünkü. Sonra dansa verdim kendimi. Salsa'da 'A klasman' oldum. Hocalarımlma yarışıyordum. Bir işin peşini, en iyi olana kadar bırakmam. Genetik bir şey. Annem de böyledir.

* Birkaç yıl önce, Dünya Gençler Güzellik Yarışması'nda 4. olmuştunuz. Yaşınız henüz 17, tekrar bir güzellik yarışmasına girmeyi düşünür müsünüz?
İsterim tabii, çünkü çok iyi bir etiket. Ama ondan çok daha önce istediğim, planladıım şeyler var. Bunu hayatıma ne kadar sığdırabilirim, çok bilmiyorum.

* 'Limon Ağacı' dizisinde oynarken Antalya'da yaşıyordunuz. İstanbul'a ne zaman taşındınız?
Aslında Ankaralıyım. Ama 5 yıl falan Antalya'da yaşadık. Beni de zaten Antalya'da keşfettiler. 'Plajda' filmiyle. İstanbul'a 5 ay önce taşındık. Ayağımın tozuyla da 'Adanalı'ya başladım.

TEK GİTTİĞİM YER TAKSİM
* Alışabildiniz mi İstanbul'a?
İstanbul çok büyük bir şehir. Biraz da ürkütücü. Hâlâ görmediğim, gezmediğim bir sürü yer var. Doğruyu söylemek gerekirse bildiğim tek yer Taksim... Oradan başka bir yere gitmemeye gayret ediyorum. (Gülüyor)

* Dört ay içinde arkadaş edinebildiniz mi peki?
Pek fazla edinemedim. Okuldan arkadaşlarım var ama dışarıda görüşemiyoruz. Genelde annemle takılıyoruz. O zaten yıllardır en iyi arkadaşım.

* Artık ünlü oldunuz. Okul arkadaşlarınız nasıl davranıyorlar? Özeniyorlar mı, kıskançlıklar oluyor mu?
Bazıları umursamaz gibi davranıyor. Ama biliyorum ki, herkesin umrunda... Sanırım, böyle bir dizide, böyle bir rolde oynamak çok da gözardı edilecek bir şey değil! 'Kendini beğenmiş' olduğumu, kendimi onlardan soyutlamak istediğimi sanıyorlar. Sınıf arkadaşlarım dışında okuldaki herkes, önünde bir duvarla geziyor bana karşı...

https://adanali.forumdizini.com

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz